بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَّا ظَلِيلٍ وَلَا يُغْنِى مِنَ ٱللَّهَبِ ٣١

Gölge yapmaz ve alevden korumaz.

– İbni Kesir

إِنَّهَا تَرْمِى بِشَرَرٍ كَٱلْقَصْرِ ٣٢

O; her biri bir saray gibi kıvılcımlar atar.

– İbni Kesir

كَأَنَّهُۥ جِمَٰلَتٌ صُفْرٌ ٣٣

Ve her biri sanki birer sarı erkek devedir.

– İbni Kesir

وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ ٣٤

Vay haline o gün, yalanlayanların.

– İbni Kesir

هَٰذَا يَوْمُ لَا يَنطِقُونَ ٣٥

Bu; onların konuşamayacakları gündür.

– İbni Kesir

وَلَا يُؤْذَنُ لَهُمْ فَيَعْتَذِرُونَ ٣٦

Onlara izin de verilmez ki özür dilesinler.

– İbni Kesir

وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ ٣٧

Vay haline o gün, yalanlayanların.

– İbni Kesir

هَٰذَا يَوْمُ ٱلْفَصْلِۖ جَمَعْنَٰكُمْ وَٱلْأَوَّلِينَ ٣٨

İşte bu; sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm günüdür.

– İbni Kesir

فَإِن كَانَ لَكُمْ كَيْدٌ فَكِيدُونِ ٣٩

Eğer Bana karşı bir düzeniniz varsa; onu hemen kurun.

– İbni Kesir

وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ ٤٠

Vay haline o gün, yalanlayanların.

– İbni Kesir

إِنَّ ٱلْمُتَّقِينَ فِى ظِلَٰلٍ وَعُيُونٍ ٤١

Muhakkak ki muttakiler, gölgeliklerde ve pınarlardadırlar.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu